-Merhaba sayın rot, uzun bir aradan sonra yeşil sahalara döndünüz, bize biraz hislerinizden bahseder misiniz?
-Elbette sayın rot, bahsetmem mi? Bakınız uzun yıllar geçmesine rağmen halen söz etmekdeğil de bahsetmek yazınca tedirgin oluyorum. İşte bu hepimizin üzerindeki kelebek etkisidir. Bize sebep yerine neden yazdıran, mesela yerine örneğin yazdıran budur. Bu nedenle çok çeşitli duygusal salınımlar içersindeyim diyebilirim.

-Pek ala, pek şahane. Peki o zaman neden makarna?
-Şimdi şöyle, burada çok açık bir durum var. Makarna dediğimiz zaman hem peynir hem yoğurt giriyor işin içine. Biliyorsunuz, yoğurt yanıklara iyi gelen bir besin maddesi. Aynı zaman da güzellik maskelerinin bir kısmının ham maddesi. Ama dolma yerken yanında peynir yiyemezsiniz. Bulgur pilavı bol domatesliyse eğer makarnaya yaklaşabilir ama makarna olamaz. evet.

-Kahvenizi içinde kaşık olmadan içemediğinizi söylüyorlar. Neden?
-Bu benim için cevaplaması zor bir soru. Bir ressamdan fırça olmadan resim yapmasını bekleyebilir misiniz? Ya da o resimden bir hayır bekleyebilir misiniz? Ben şahsen modern sanattan anlamam. Sanatın Öyküsü'nde ancak Mısır sanatına kadar okuyabildim henüz.

-Geçtiğimiz günlerde Kadıköy'deki nadide barlardan birinde fena halde dağıttığınız söyleniyor. Bu konuda bir yorumunuz var mı?
-Şimdi bakınız, benim sanatımı icra etmemi dağıtmak olarak yorumlayan bir takım kendini bilmezler olabilir kabul ediyorum. Ama eğitim şart.

-En çok kimi kıskanıyorsunuz?
-Tek ve belirli bir kişiden söz edemem ancak şöyle özetleyebilirim. İstediklerini yedikleri halde şişmanlamayanları, Rama, Amber Yıllıkları, Gormenghast ve Harry Potter serilerini ilk kez okuyacak olanları ve son olarak da su samurlarını.

-Neden su samuru?
-Çok şahane pislik çıkarıyorlar.

Comments (0)