Dün benim için oldukça önemli bir gündü zira Steve ile 4 ay süre bir ders maratonunu tamamlamayı başardık. Dersler sırasında ben de kendisinden pek çok şey öğrendim - bkz. spirulina- ama benim için en önemli katkısı, bana poilerimi hatırlatmak oldu.
Yanılmıyorsam Mafizimle gittiğimiz ilk Rock'n Coke'ta bir standan almıştık poilerimi. Önce tüllü janjanlı versiyonlarını almıştık ama daha iki çevirmede paralanınca gidip onları değiştirmiştik. İşte o günkü o bir-iki çevirmeden sonra poiler bir kenara atıldılar ve orada unutuldular. Geçen sene bir ara Esra poi kursuna giderken tekrar aklıma geldiler ama kurs perşembe akşamlarıydı, benim ders akşamlarımdı gidemedim, kaldı.
İşte geçtiğimiz haftalarda bir egzersiz sırasında, okulda öğle tatillerinde ya da boş vakitlerimde çok daraldığımda ne yapabilirim beyin fırtınası yapıyorduk ve bir anda aydınlandım! Hiç bir şeyi kırıp dökme korkum olmadan rahat rahat poilerimi oradan oraya sallayabilirdim! İşte bu nedenle bugün "poi nedir, yenir mi?" konulu araştırmama başladım ve tabi, ben merak edince siz de etmiş sayıldınız.
Yeni Zelanda'da yaşayan Maorilerin geleneksel ve kadim bir dansının baş aktörü olan Poi, Maori dilinde ipin ucundaki top anlamına geliyormuş. Maori halkı poileri kollarının esnekliğini ve gücünü artırmak ve koordinasyon kazanmak amacıyla kullanıyormuş. Yeni Zelanda'dan Avustralya'ya,oradan İngiltere ve dünyaya yayılan poi, meditasyon, terapi, eğlence ve performans gibi pek çok amaçla kullanılıyor. Yukarıdaki resimde gördüğünüz ateş poisi gibi karizmatik, ledlerde ışıldaması sağlanan ışıklı poiler gibi teknolojik ya da benimki gibi tenis toplarından oluşan patetik versiyonlarını bulmanız mümkün.
Poi hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz şu adreslerden yararlanabilirsiniz:
www.homeofpoi.com
www.poiart.com (bu süper bir site, ücretsiz poi etkinlikleri duyurular vs. yer alıyor)
www.playpoi.com
Comments (0)